
Kamil Bey ve Yazar Arkadaşı Türkiye’ye Tatile geliyor
Bu yazar arkadaşı Kamil beyin ısrarlı davetlerini kıramamış ve onunla Türkiye’ye gelmeyi kabul etmiştir. Fakat çok sevdiği köpeğinden ve onun yeni doğmuş yavrularından ayrılmaya gönlü el vermemiştir. Kamil beyin köpekleri de yanlarında götürmelerinde bir sakınca olmadığı konusunda ısrarları karşısında bu seyahate çıkmaya karar vermiştir. Ancak araçta hiç yer kalmadığından minik yavruların annelerini aracın içerisinde, minik yavrularda aracın üzerindeki bölüme iki özel kafes içerisinde olacak şekilde diğer eşyaların yanına bağlamıştır. Yol boyunca fırsat buldukça minik yavruları kafeslerinden çıkarır biraz gezdirir yemeklerini ve sularını verip yola bu şekilde devam ederlermiş. Fakat unuttukları bir şey vardı. Her ne kadar kafesler ve diğer eşyaları iplerle bağlı olsalar da yolun sarsıntısı ile bunların açılabileceği ve kafeslerin düşebileceği akıllarına gelmemiştir. Yolculuk esnasında yolun sarsıntısı gerçekten ipleri gevşetmiş ve minik golden yavrularından bir tanesinin bulunduğu kafes arabanın üzerinden hızlıca savrularak yol kenarındaki toprak zemine düşüvermiştir.
Pofuduk Annesinden Ayrılıyor
Bu kafeste sahibinin pofuduk adını verdiği yavru golden retriver köpek vardır. Pofuduğun içinde bulunduğu kafes hareket eden aracın sarsılması ile kafesi tutan ipleri gevşemiş olduğundan kafes hiçbir gürültü yapmadan aracın üst bölümünden savrulmuştur. Sayısız taklalar atan kafes toprak zemine ulaştığında ancak durabilmiştir. Tabi bu arada kafesin basit kilidi açılarak pofuduk dışarı savrulmuş bu savrulmanın etkisiyle zavallı yavru köpek aşırı olmasa bile yaralanmıştır. Hırpalanmış olmasına rağmen hemen toparlanan pofuduk her şeyden önce annesinden ayrılmış olmasının verdiği tedirginlik ile hemen içgüdüsel olarak yuvarlandığı yol kenarından tekrar yola doğru tırmanmıştı bile. Fakat annesinin içerisinde bulunduğu araç yavru köpeğin bulunduğu kafesin düştüğünü fark etmemiş ve yoluna devam etmiştir. İşte o an çaresizce bir kaç kez havlayan pofuduk istemsizce gezinmeye başlar ve saatler sonra bir köyün çocuk oyun parkına kadar gelmiştir. Fakat bölge yabancı olduğundan oldukça ürkek bir şekilde etrafını incelerken bu parkın içerisinde oynaya çocuklara pek yaklaşmak istememiştir. Ayrıca yaraları sızlamaya başlayan minik köpek annesini kaybetmiş olmasının üzüntüsü ile çaresiz gözlerle etrafına bakınmaktadır. Ne yapacağını bilmeye yavru köpek dolaşmaya başlar ve yakınlardaki bir köyün oyun parkına kadar gelir. Orada korkmuş ve yaralanmış bir şekilde beklemeye başlar.
İdil ve Eren Pofuduğu Buluyor
İdil ve Eren’e anneleri “Hadi bakalım birlikte köydeki parka gitmeye ne derseniz” demiş. Bunu duyan idil ve eren çok sevinmişler ve biraz olsun eğlenmek için anneleri ile birlikte mahalle aralarından kıvrılarak giden bir yoldan köyün çocuklarının hep birlikte oyun oynadıkları meydana ulaşmışlar. Hemen arkadaşlarının yanına koşan ikizlerimiz oyunlar oynamaya başlar.Tabi Pofuduğun orada bulunduğunu ve kendilerini izlediğinin farkında değillerdir. Çocukların neşeli seslerini duyan şirin köpek pofuduk çocuklara yaklaşama karar verir. Ancak bulunduğu yerle oyun alanının arasında bir araç yolunu geçmesi gerekiyordu. Yavru köpekler bu yolların ne kadar tehlikeli olduğunu bilmediklerinden kendisini bekleyen tehlikenin farkında olmayan pofuduk yavaş yavaş yolu geçmeye başlar. Yola çıkması ile birlikte idil ve eren minik golden yavrusunu hemen görürler. Çünkü pofuduk tüyleri harika sarı renkte boncuk gibi gözleri olan şirinmi şirin bir o kadar dikkat çekici bir ırk. Onu ilk gören idil kardeşi Erene “ne kadar şirin bir köpek. böyle sevimli bir hayvan daha önce hiç görmemiştim ” kardeşinin bu sözleri Erenin dikkatini o yöne çekmesine neden olmuştu. İkisi de şirin köpek yavrusuna doğru ilerlemeye başlar.
Hızla Gelen Araç Pofuduğu Ezmek Üzere
Fakat çok seyrekte olsa köy içerisinden parkın kenarına kadar uzanan yoldan arabalar gelip geçer. İşte tam pofuduk yolun ortalarına gelmişken çok uzaktan tozu dumana katarak ilerleyen bir arabanın geldiğini görürler. Özellikle yavru köpeklerin her yıl binlerce altında kalarak hayatlarını kaybettiğini bilen İdil ve Eren yavru köpeğin arabanın altında kalıp ezileceğini düşünürler. İdil ve Eren arabanın çok uzakta olmasını fırsat bilerek yinede ne olur ne olmaz diye yolun her iki yanını kontrol ederek önce kendilerini güvene alırlar. Çünkü köpeği kurtarmak isterken araç onlara da çarpabilir. Aracın oldukça uzak mesafeden yaklaşması nedeniyle onu kurtaracak kadar mesafe olduğunu düşünerek hızla köpek yavrusunu yolun ortasından alırlar ve çok kısa bir süre sonra araba oradan hızla geçer. İdil ve Eren minik Pofuduğun hayatı kurtarmıştır. Onu aldıklarında heyecandan farkına varmamışlardır ama tehlike geçtikten sonra boynunda “Pofuduk” yazan tasmayı ve birkaç sıyrıktan oluşan yaralarını görmüşlerdir. Ayrıca Pofuduğun hafif aksadığının da farkına varmışlardır. Bir gün içinde ikinci kez büyük tehlike atlatan pofuduk minnet dolu bakışlarla İdili ve Erene bakmaktadır. Köpekleri çok seven Eren kardeşine “bak sahibi ona pofuduk adını vermiş bizde ona pofuduk diyelim” demiş kardeşi de evet ama daha önce bu yaralı şirin yavrunun karnını doyurmak lazım diyence Erenin aklına hemen bir şeyler alıp köpeğe vermek gelmiş. İki kardeş annelerinin de olaya şahitlik ettiğini ve onların yanına geldiğini görünce hep birlikte “Anne bu güzel köpek bizim olsun mu ?” demişler anneleri Nergiz hanım “tabi, ama bu köpeğin bir sahibi varsa onu isteyebilir. Öncelikle sahibini bulup izin almalıyız” diye cevaplar. İdil ve Eren “tamam o zaman önce pofuduk doysun sonra sahibini bulup onu isteyelim” derler. Anneleri de çocukların mutlu olduklarını görünce bu teklifi geri çevirmez ve Pofuduğu evlerine götürürler.
Pofuduk İyileşiyor
Birkaç gün sonra sevimli pofuduk artık iyileşmiş üstelik Eren ve İdile çok alışmıştır. Bu arada köpeğini arayan kişi köye kadar gelerek köy kahvesinde yavru bir golden cinsi köpek görüp görmediklerini bile sormuştur. Olayı bilen birkaç köylü minik golden yavrusunun İdil ve Eren adında köyün en sevilen çocuklarında olduğunu söylemiştir. Sevinçle oradan ayrılan Pofuduğun sahibi doğrucu Eren ve İdil’ yaşadığı eve gelir ve kapıyı heyecanla çalar. Kapıyı açan çocukların anneleri tanımadığı bu kişiye “Buyurun kimi arıyorsunuz?” diye sorar. Oda hemen siz bir yavru köpek buldunuz mu? Acaba golden cinsi tatlı bir yavru köpek, boynundaki tasmada Pofuduk yazıyor” der. Çocukların annesi aslında pofuduğun sahibinin geldiğini anlar ve ona “evet pofuduğu oğlum Eren ve kızım İdil buldu üstelik arabanın altında kalmasını önleyerek hayatını kurtardılar” diye cevaplamış. Bu sözlerden mutluluk duyan adam minnet dolu bir bakışla “buna çok sevindim umarım yavru köpek iyidir” diye cevaplar. İdil ve Eren kapıya gelen yabancı bir misafir olduğunu görünce minik Pofudukla birlikte kapıda bitiverir. Yabancı misafirin aradığı minik köpek çocukların kucaklarındadır ve gayet iyi durumdadır. Pofuduğun çok mutlu olduğunu gören adam İdil ve Erenden Pofuduğun arabanın altında kalmaktan son anda kurtardıklarını dinler ve mutlu olur. Pofuduğun sahibi bulunduğu ülkede doğaseverlerin kurmuş olduğu çok önemli bir derneğin başkanı olduğundan “çocuklara bu yaptığınız iyiliğin karşılığını mutlaka alacaksınız, önce pofuduğu almak istiyorsanız onu size hediye ediyorum ilk hediyem budur” der. Çocuklar Minik köpek pofuduk için onu çok sevdiklerini ve bakabileceklerini söylerler. Bunun üzerine Pofuduğun sahibi onu Eren ve İdile armağan ederek oradan ayrılır. Çocuklar artık şirin köpek yavrusunun yeni sahipleri olduklarından mutluluklarına diyecek yoktur.
Yurt Dışından İdil Ve Eren’e Davet Geliyor
Kısa bir zaman sonra artık yaz tatili sona ermiş ve okullar başlamıştır. Bir gün çocukların evlerine postacı bir zarf getirir. Mektup yurt dışından geliyormuş. Büyük bir heyecanla zarfı açan çocuklar kendi isimlerinin yazılı olduğu birer davetiye görünce gözlerine inanamaz. Davetiyede Sayın İdil berrak ve Halil Eren diye başlayan mektupta şunlar yazıyordu. “Minik bir köpeğin hayatını kurtaran siz iki kardeş Pofuduğun hem hayatını kurtardınız hem de ona yardım ederek yaralarını tedavi ettiniz. Ayrıca ona çok iyi baktığınızdan dolayı İdil Berrak derneğimiz tarafından yılın doğa dostu Prensesi ve Halil Eren ise yılın doğa dostu Prensi ilan edilmiştir. Ödülünüzü ve unvanınızı almak üzere ülkemize davetlisiniz ” diyerek sona eren mektup iki kardeşin mutluluklarına mutluluk katmıştır. Bu arada yeni yuvasına iyice alışan Pofuduk, Halil Eren ve İdil Berrak hep birlikte mutlu bir hayatlarına kaldıkları yerden devam etmişlerdir. Evet Minik köpek pofuduk hikayemiz böyle sona eriyor. Sayfamızın hikaye ve masal yazarı tarafından oluşturulan Birbirinden güzel ve özgün çocuk hikayeleri yayınlamaya devam edeceğiz. Şimdilik sevgiyle kalın